İnsanlığa hizmeti ödüllendirmeyi hedefleyen Nobel Ödülleri, amacını taşıyan prestijli bir ödüldür. 1091’den bu yana verilen ödül fizik, kimya, barış, edebiyat, fizyoloji ve tıp alanlarındaki olağanüstü başarıları onurlandırır. Edebiyat alanında verilen Nobel Ödülü, yalnızca bir kitabın başarısına verilmez. Kitabın yazarının o güne kadarki başarılarının sonucu olarak da verilir. Bu yazımızda size En Çok Okunan Nobel Ödüllü Kitaplar için mini bir seçki hazırladık. Listedeki kitapları okuyacak herkese şimdiden iyi eğlenceler. Kitapların büyülü dünyasında kaybolmaya hazır olun…

Gabriel Garcia Marquez: Yüzyıllık Yalnızlık

Gabriel Garcia Marquez’in 1967 basımlı bu kitabı, yazara 1982 yılında Nobel Ödülü kazandırmıştır. Kendi hayatından yola çıkarak anlattığı kitap, ailesinin 100 yıl süren lanetini konu alıyor. Hala “büyülü gerçeklik” akımının en ihtişamlı örneği biri olarak parmakla gösteriliyor.

Marquez’in içinde büyüdüğü aile eserin ilham kaynağı olmuş. Kitapta bahsi geçen lanet iki akrabanın evlenmesi sonucu ortaya çıkmış ve 100 yıl sürecek bir serüvenin başlangıcı. Bu evlilik yüzünden aile domuz kuyrukludur.  Lanetin sona ermesi için bu ailenin tamamen ölmesi gerekmektedir. Ailenin son üyesi olan Aureliano, kendi kaderinin olağanüstü güçlere sahip bir çingene tarafından yazılan el yazmalarını okuyor. Böylece ailenin sonunun, sonuç olarak kendi sonunun nasıl olacağını da öğreniyor.

Gerçekçi anlatım ve fantastik kurgunun hayat bulduğu bu kitabın Clan’cıların favorisi olacağına inanıyoruz. 

Albert Camus: Düşüş

Listemizde ikinci olarak Düşüş kitabı ile Albert Camus var. Albert Camus’u varoluşçu felsefenin öncülerinden biri olarak biliyoruz. 1956 yılında, ölmeden yaklaşık 3 sene önce yayınladığı Düşüş Kitabı ile 1957 yılında Nobel Ödülünün sahibi olmayı başarıyor. Fakat söylentiler ödülün düşüş için değil idam cezasına karşı yazdığı “Réflexions Sur la Guillotine” makalesi için olduğu yönünde. 

Yazar bu eserinde eski avukat Jean-Baptiste Clamence’ın öyküsü aracılığıyla, her birimize bir ayna tutuyor. Eserdeki kahraman Clamence’in bir barda geçmişini anımsayıp yabancı birine yaptığı itiraflarından yola çıkıyor. Modern insanın kendi bencillik ve çaresizliklerini adım adım görmek zorunda kalışının bir öyküsüdür bu kitap. Camus’un, burjuva ahlak anlayışını zekice alaya aldığı Düşüş, başarılı tekniğiyle de öne çıkan bir roman. 

Orhan Pamuk: Kırmızı Saçlı Kadın

Listede koltuklarımızı kabartan tanıdık bir isim; Orhan Pamuk! Nobel Ödülüne sahip tek Türk yazar olan Pamuk’un Kırmızı Saçlı Kadın eseri de diğer romanları gibi tarihi motiflerle ve merak unsurları ile dolu bir roman.

Romandaki kahramanımız Cem’in, eczacı babası siyasi nedenlerden dolayı bir gün ortadan kayboluyor. Cem ile annesi önce İstanbul’da sonra Adapazarı’nda yaşamaya başlıyor. Hikâyenin kırılma noktası ise Cem’in iş için gittiği bir kasabada karşılaştığı tiyatro ekibindeki Kırmızı Saçlı Kadın! Kahramanımız Cem’in Kırmızı Saçlı Kadın ile aralarındaki hikâyeyi konu alan eserini mutlaka kütüphanenize eklemenizi tavsiye ediyoruz.

John Steinbeck: Fareler ve İnsanlar

Kült kitaplar listesine adını kazıtmayı başarmış Nobel Ödüllü bir kitap: Fareler ve İnsanlar

Nobel Ödüllü Amerikalı yazar John Steinbeck’in İlk defa 1937 yılında yayınlamış dünyaca ünlü kitabıdır. Bu kitap 21. yüzyılın en fazla sorgulanan eseri olmuş, kesinlikle okunmaya değer nitelikte. 

İki gezgin işçinin, büyük bunalım esnasında Kaliforniya’da yaşamış oldukları trajik olayları anlatmaktadır. Gezginlerden biri daha ufak tefek fakat zeki, diğeri daha iri yarı ancak saftır. Bu ikilinin hayallerine tam yaklaşmak üzereyken hiç beklenmedik olaylar silsilesi ile karşılaşması işlenmektedir. Olaylar karşısında George’un seçimleri, sizin de isteklerinize ulaşırken yapacağınız seçimlere adeta bir ayna tutacak.

Gabriel Garcia Marquez: Aşk ve Öbür Cinler

Kolombiyalı yazar Gabriel Garcia Marquez’in ilk defa 1994 yılında yayınlanan romanı Aşk ve Öbür Cinler Nobel Ödülü almış bir kitaptır. Marquez’in gençlik yıllarında bir gazetenin muhabiriyken şahit olduğu bir olaydan yola çıkarak yazmıştır. Yayımlandığı zaman tüm dünyada çok ses getiren eser büyülü gerçekçiliğe harika bir örnek niteliğinde.

Hikâyesine gelince, çok eski bir manastırın yıkıntıları üzerine, beş yıldızlı bir otel yapılacaktır. Manastırın mahzenindeki mezarlar kazılıp boşaltılırken, bir mezarda bakır rengi canlı bir saç yığını bulunuyor. Bu gür saçlar çekilip çıkarılıyor ama bir türlü sonu gelmiyor. Sonunda hâlâ bir kız çocuğunun kafatasına yapışık son saç telleri de dışarı çıkar. Bu saçlar yirmi iki metre, on bir santim uzunluğundadır. Yazar, yıllar önce tanık olduğu bu ilginç olaydan yola çıkarak, çocukluğunda büyükannesinden dinlediği bir köpek ısırması sonucunda kuduzdan ölen küçük bir kızın masalını birleştirerek olağanüstü güzellikteki bu romanını yazmış.

Gabriel Garcia Marquez: Aşk ve Öbür Cinler

Kolombiyalı yazar Gabriel Garcia Marquez’in ilk defa 1994 yılında yayınlanan romanı Aşk ve Öbür Cinler Nobel Ödülü almış bir kitaptır. Marquez’in gençlik yıllarında bir gazetenin muhabiriyken şahit olduğu bir olaydan yola çıkarak yazmıştır. Yayımlandığı zaman tüm dünyada çok ses getiren eser büyülü gerçekçiliğe harika bir örnek niteliğinde.

Hikayesine gelince, Çok eski bir manastırın yıkıntıları üzerine, beş yıldızlı bir otel yapılacaktır. Manastırın mahzenindeki mezarlar kazılıp boşaltılırken, bir mezarda bakır rengi canlı bir saç yığını bulunuyor. Bu gür saçlar çekilip çıkarılıyor ama bir türlü sonu gelmiyor. Sonunda hâlâ bir kız çocuğunun kafatasına yapışık son saç telleri de dışarı çıkar. Bu saçlar yirmi iki metre, on bir santim uzunluğundadır. Yazar, yıllar önce tanık olduğu bu ilginç olaydan yola çıkarak, çocukluğunda büyükannesinden dinlediği bir köpek ısırması sonucunda kuduzdan ölen küçük bir kızın masalını birleştirerek olağanüstü güzellikteki bu romanını yazmış.

Kenzaburo Oe: Kişisel Bir Sorun

“Kendini kandırma zehrini bir kez tadan insanlar, bir daha kendilerini asla kurtaramazlar…”

Japon yazar Kenzaburo Oe tarafından kaleme alınan eser 1994 yılında Nobel Edebiyat Ödülü’nü kazanmıştır. Kitapta beyin fıtığı ile doğan bir bebeğin babasının yaşamış olduğu bunalımlı dönemleri anlatmaktadır. 

Bird büyükşehirde yalnızlaşma ve yabancılaşma sancılarından muzdarip. Bu duygudan arınmak için Afrika Gezisi hayalleri kuruyor fakat evlendikten sonra umutları iyiden iyiye azalıyor. Bir de çocuğunun doğumundan sonra beyin fıtığı gibi ender görülen bir hastalıkla mücadele etmek zorunda kalıyor. Böylelikle bu durum Bird için önce utanç ve korku ile sorumluluklarından kaçmasına sebep oluyor. Son olarak çocuğu yeryüzünden bir an önce silinmesi gereken bir düşman olarak görmeye kadar gidiyor.

Bird’ün derin ve hüzünlü hikâyesini okuyoruz.

 

En Çok Okunan Nobel Ödüllü Kitaplar için hazırladığımız mini seçkimizin sonuna geldik ancak belirtmek isteriz ki liste tabii ki buradakilerle sınırlı değil. Tüm Nobel ödüllü yazarlarımıza sevgi ve saygılarımızı gönderirken daha fazla kitap içeriği isteyen kitap kurtlarını ise şöyle alabiliriz.